29 Nisan 2012 Pazar

Korku üzerine

Korku;

Korku en büyük zaaftır.

Korku insanın en zayıf olduğu noktasıdır. Korkusuz insan yoktur.

Korku bir kemirgendir!

Korku, küçük bir çocuğun gece vakti yorganına sıkı sıkıya sarılması, saklanmasıdır.

Korku şeytandır. Korku en şiddetli azap, en acı eziyettir.


Hepimizin içinde ne kadar belli etmemeye çalışıp kabul etmesekte birtakım korkular var. 

11 Nisan 2012 Çarşamba

Balonlar ve Hayaller

Hayaller insanı nerelere götürür ya da nerelerde bırakır?

Elinde çeşit çeşit ve renk renk balonları olan baloncuları çoğumuz hatırlarız. Küçükken ben bu baloncuları gördüğümde balonlarla oynamaktan çok, balonların o baloncuyu uçurması düşüncesi neşelendirirdi beni. Aklımı meşgul ederdi. Ne de olsa o büyük balonlarla yolculuk yapanlar olmamış mıydı? Çok sayıda balon pekala baloncuyu da havalandırabilirdi.

O küçük aklımla bunları düşünür ve düşünürken adeta o balonların süzülüşü gibi süzülürdüm hayallerimin arasında. Bu yüzden annem ve ya babam bana bir balon aldığında onu gizlice bırakıverirdim elimden. Uçsun gökyüzüne karışsın düşüncesiyle.

Geceleri uyumadan önce bu balonların beni alıp uçurduğunu düşünürdüm. Gökyüzünde başka bir uygarlığın varlığı düşünceleri içimi okşardı adeta. Balonlara ya da bir uçurtmaya tutunarak oraya gidebileceğime inanırdım. Çok meraklı bir çocuk olduğumu söyleyebilirim. Belki de gökyüzü merakımdan geliyordu bu balonlarla uçma hayallerim.

Daha sonra ne mi oldu. Büyüdüm. Hayallerimin beni götürdüğü yerlerin aksine, gerçek olan yerde kaldım. Hayaliniz ne kadar büyük olursa hayal kırıklığınız da o denli büyük olur derler ya hani. Öyle oldu. Zor kabullendim belki de bunu. Belki de kabullenemedim. Bilinçaltım savaş içindeydi belli ki. Bunu geçen gece rüyamda gökyüzündeki uygarlığı doğru uçtuğumu gördüğümde anladım.

Neden olmasın?